
Takva ve ihlas sahibi olanların davranışları Allah katında makbuldur.
“Allah ancak takva sahiplerinin yaptıklarını kabul eder.” (5/Mâide Suresi, 27. Ayet)
Takva, Allah’ın emirlerine uymak ve nefsini koruyarak yasakladığı davranışlardan uzak durmak suretiyle, Allah’a itaat ederek O’nun rızasını kazanmaktır. Yani takva Allah’tan korkmak ve Allah’a saygılı olmaktır. Tabii bu korku daha önce bahsettiğimiz haşyet anlamındadır. Haşyet, takva ehli olan kulların yaşayacağı bir durumdur.

“Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler. Onlar ki, iman etmişler ve takvâya ermişlerdir, işte onlara hem bu dünya hayatında hem de âhirette müjdeler olsun! Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; (öyleyse) en büyük kazanç budur.” (10/Yunus, 62-63. ayetler)
Takva sahibi olmak, manevi dilekçelerimizin Rabbimiz tarafından kabul edilmesinin şartlarını elimizden geldiğince yerine getirmektir.
“Allah’ın hükmüne saygılı olun ve bilin ki Allah kendisine saygılı olanların yanındadır.” (2/Bakara Suresi, 194. Ayet)
Takva, kulun iyiliğe yönelmesi ve günahlardan uzaklaşıp kendisine zarar verecek her şeyi bırakarak Allah’ın korumasını seçmesidir. Takva sahibi kul, Allah’ın sevgili kulu olur.
Allah Teala, “Kulumu sevince gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür” buyurmuştur.